Duygusal İstismar / Yıkıcı Ama Görünmez
Öncelikle istismar kelimesini tanımlayalım. İstismar kelime anlamı olarak bir insanın iyi niyetini kötüye kullanma ve sömürme anlamına gelmektedir. Bu bağlamda duygusal istismar için bir insanın duygusal durumunun, istismarcının amaç ve çıkarları doğrultusunda kullanılması diyebiliriz. Duygusal istismar aile üyeleri tarafından, sevgili veya eşler tarafından, arkadaşlar tarafından, patron veya iş arkadaşı tarafından gerçekleştirilebilir.
Duygusal istismar ne şekillerde karşımıza çıkar?
Duygusal istismara 20 örnek:
1. Birini sürekli eleştirmek bir duygusal istismar çeşididir. Bu eleştiriler kilonuz, kılık kıyafetiniz, konuşma tarzınız gibi fiziksel özellikleriniz üzerinden yapılabilir. Bir zaman sonra karşınızdaki insanın gözünde hiçbir zaman yeterli olmadığınız hissine kapılabilirsiniz. Özellikle de eleştiren kişi anne veya babaysa çocuk çok küçük yaşlardan itibaren yoğun değersizlik hisleriyle büyüyebilir.
2. İstismarcı sizi aşırı bir baskı altında tutmaya çalışabilir. İkili ilişkilerde bu durum genellikle kıskançlıkla ortaya çıkar. Ancak istismarcı kıskançlık yaptığını kabul etmeyebilir. Davranışlarının aşırı bir sevgiden kaynaklandığını öne sürebilir ve böylece kıskançlığını normalleştirmeye çalışır. Bazıları kıskanç olduğunu kabul edebilir ancak bunu bir sorun olarak görmez. “Seven insan kıskanır, zaten kıskanmıyorsa sevmiyor demektir.” gibi deyişler de bu noktada duygusal istismara kapı aralamaktadır. Haberlerde bile birçok cinayeti “aşk cinayeti” olarak lanse ettiklerini sıklıkla görmekteyiz. Kıskançlık ve kontrolcü davranışlar ile sevgi ve aşk gibi duyguları aynı kefeye koymaktan kaçınmalıyız.
3. İstismarcılar yaptıklarının sorumluluğunu almayabilir ve son derece kontrolcü taleplerini bile “Senin iyiliğin için söylüyorum.”, “Senin için en doğrusu bu!” gibi sözler sarf ederek yaptırtmaya çalışabilirler. Oldukça sinsi bir duygusal istismar yöntemi olan bu durum sadece romantik ilişkilerde değil, aynı zamanda ebeveyn-çocuk ilişkilerinde de ortaya çıkabilir. Aile, çocuk üstündeki baskıcı tutumlarını bu gibi deyişlerle mantıklı bir çerçeveye oturtmaya çalışabilir.
4. Dışarıdayken sıklıkla nerede olduğunuzu öğrenmek isteyebilir ve çok sık mesaj atabilirler. Neredeyse onların haberi olmadan market alışverişine gitmekten bile çekinir duruma gelebilirsiniz. Genellikle genç çiftler bu yoğun aramaları ve mesajları kendileriyle ilgilenildiğine yorabilir. Ancak sık sık nerede, nasıl, kiminle olduğunuza dair mesajlar veya aramalar duygusal istismardır. Ayrıca istismarcılar başkalarının meşgul olabileceklerini veya her zaman uygun olmayabileceklerini çok düşünmezler. Bu nedenle telefonlarına her zaman anında dönmenizi bekleyebilirler.
5. İnternet geçmişinizi, emaillerinizi, telefonunuzu, bilgisayarınızı, özel dosyalarınızı, kapalı kutularınızı karıştırılabilirler. Bunu fark ederseniz ve onlara söylerseniz sizi bir şey saklıyor olmakla suçlayabilirler. Önceleri çok daha açık ve güven duyan bir insanken artık onların olduğu ortamlarda telefonunuzu masada bırakıp tuvalete gitmekten bile tedirgin olabilirsiniz.
6. Sosyal medya ve mail şifrelerinizi isteyebilirler. Eğer vermek istemezseniz, saklayacak bir şeyiniz olduğunu düşünebilirler. Bazı durumlarda kendileri de size şifrelerini vermeyi teklif edebilir. Ne olursa olsun bu sizin için özel olan bir alana bir başkasını sokmak için yeterli bir neden değildir.
7. Duygusal istismarda çifte standart mevcuttur. Yani sizin için geçerli olan şartlar diğer kişi için geçerli olmaz. Örneğin, sevgiliniz kendi arkadaşlarıyla istediği zaman dışarı çıkabilirken, siz çıkamazsınız. O istediği gibi giyinebilirken, sizin kıyafetinize karışılabilir.
8. İstismarcılar sürekli olarak sizi küçük düşürmeye çalışabilir. Toplum içerisindeyken sizi utandırabilecek anılardan bahsedebilir veya sizin zayıf yönlerinizi açığa vurabilirler. Bazen de sadece mimiklerle aşağılayabilirler. Siz bir şey söylediğinizde gözlerini devirebilirler veya alaycı bir şekilde gülümseyebilirler.
9. Alay etme ve isim takma da duygusal istismardır. Eğer bunlardan rahatsız olduğunuzu belirtirseniz, “hiç mizahtan anlamadığınızı” veya “şaka kaldırır yanınız olmadığını” söyleyebilirler.
10. Kendi duyguları için sizi suçlayabilirler. Mutsuzluklarının, kaygılarının sorumluluğunu size yüklemeye çalışabilirler. Ayrıca sizin duygularınızı görmezden gelebilirler, hatta size ne hissetmeniz gerektiğini bile söyleyebilirler.
11. Kendi hataları için sizi sorumlu tutabilirler. Hatanın sahibi çok net bir şekilde onlar olsa da bu durum yine de sizi suçlamalarına engel olmaz. Örneğin, eşlerden biri diğerini aldattı diyelim. Aldatan kişi kendi sadakatsizliğinin suçunu diğerinin üzerine yıkmaya çalışabilir. Onu ilgisizlikle, bakımsızlıkla yargılayabilir.
12. Sizin her daim onlarla aynı fikirde olmanızı isteyebilirler. Adeta akıllarını okumanız beklenir. Sağlıklı bir insan bu durumun mantıklı olmadığını, her insanın her zaman aynı fikirde olamayacağını ve farklı fikirlerin aslında bir zenginlik olduğunu kolayca anlayabilirken, bir duygusal istismarcı için bu imkânsız olabilir. Bir süre sonra kendinizi hatalı bir şey söylememek için sürekli tetikte durur halde bulabilirsiniz.
13. Sizi sürekli terk etmekle tehdit edebilirler. Her kavganızın son kavganız olma ihtimalini size hissettirirler.
14. Şartlı sevgi gösterebilirler. Sizi sadece kendi istedikleri şeyleri yaptığınızda onaylayabilir ve yapmadığınızda reddedebilirler. Şarta bağlanmış bir sevgi gerçek sevgi değildir!
15. Sizden gerçekçi olmayan beklentiler içine girebilirler. Sizden mükemmel olmanızı, hatasız olmanızı, her daim güzel/yakışıklı, her daim kibar/ılımlı olmanızı bekleyebilirler. Mükemmeliyetçilik beklentisi de duygusal istismarın içine girer.
16. Kararlarınızı sizin yerinize verebilirler. Mesela sizden izin almadan doktor randevunuzu iptal edebilir, patronunuzla işiniz hakkında konuşabilir veya herhangi bir eşyanızı size sormadan çöpe atabilirler. Tüm bunlar sizin sınırlarınıza saygı göstermediklerinin ve sizi bir nevi kendilerinin uzantısı olarak gördüklerinin işaretidir.
17. Sizi bir çocuk gibi azarlayabilirler.
18. Sizi sürekli çok duygusal ve hassas olmakla suçlayabilirler.
19. Sizi diğer insanların olası görüşleriyle korkutabilirler. “Herkes senin nasıl bir insan olduğunu biliyor, hiç kimse ben varken sana inanmaz.” gibi sözlerle sizi yalnız ve çaresiz hissettirebilirler.
20. Direkt tehditler savurabilirler. Sizi korkutmaya ve sindirmeye yönelik hareket edebilirler. Bağırarak ve küfrederek de sizi korkutabilirler.
Peki, duygusal istismar ne değildir?
Öncelikle, bir insanla yaşadığınız her tatsız olay istismar değildir. Sevgilinizle her kavganız, her tartışmanız veya terk edilmeniz istismar değildir. Birini kırdığınızda veya hatalı davrandığınızda, karşı tarafın haklı olarak size tepki göstermesi ve hakkını araması istismar değildir.
Duygusal istismarda karşıdaki insanı kontrol etme isteği, onun korku, sevgi, utanç gibi duygularını kendi çıkarları doğrultusunda kullanma amacı vardır.
Birçok zaman istismarcı tam olarak neyi, ne için yaptığını bilmesine rağmen, kimi zamanlar içgüdüsel de hareket edebilir. Belki kendi kafasında istismarı rasyonalize ediyor olabilir. İstismarcının bilinçli veya bilinçsiz olması, yaşananların istismar olmadığı anlamına gelmez.
Duygusal istismar neden bu kadar tehlikeli?
Duygusal istismar kişinin özgüvenini ve öz saygısını baltalar. Uzun süreli duygusal istismar insanda depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu gibi birçok psikolojik soruna yol açabilir. Bunların yanında uzun vadede mide ülseri, uykusuzluk, anoreksiya veya obezite, kalp atışında düzensizlik gibi ağır fiziksel semptomlar da ortaya çıkabilir.
Ayrıca duygusal istismar anlaşılması zor bir olgudur. Fiziksel istismar, cinsel istismar izler bırakır. Fiziksel ve cinsel şiddete uğrayan kişi yaşadıkları ne kadar ağır olursa olsun, konu iyileşmeye geldiğinde yaşadıklarını tanımlamakta ve kabul etmekte daha az direnç gösterebilir. Duygusal istismar ise yapısı gereği görünmezdir. Duygusal istismara uğrayan kişiler, çoğu zaman belki de yıllar boyunca yaşadıklarının istismar olduğunun farkına bile varmayabilirler. Bu nedenle duygusal istismar kurbanı kolayca inkâra gidebilir. Yaşadıklarını anlamlandırmakta, tanımlamakta ve başkalarına aktarmakta güçlük çekebilir. Hatta bazen zaman içerisinde istismarcıya karşı bir sempati geliştirebilir (Stockholm Sendromu). Tüm bu nedenler yüzünden kurban kendini kapana kısılmış gibi hissedebilir ve ayrılmak istese dahi ayrılamaz.
Bazen insanlar yaşadıkları durumun normal olmadığını kabul etseler bile, yine de bunu istismar olarak tanımlamakta çekingen davranırlar. Yaşadıklarını minimize etmeye çalışırlar. Bunların “her ilişkide olabilecek şeyler olduğunu” veya “o kadar da kötü olmadığını” kendi kendilerine tekrarlayabilirler. Gerçekten de hiç kimse kendini istismarcı bir ilişki içinde düşünme taraftarı değildir.
Ayrıca çoğu zaman fiziksel ve cinsel istismar öncesinde de duygusal ve psikolojik istismar görünmektedir. Yani duygusal istismar kişiyi diğer istismar türlerine karşı daha savunmasız bir duruma getirebilir.
Dahası duygusal istismarın görünmez olması; gerçek olmadığı, yıkıcı olmadığı, acı vermediği anlamına gelmiyor. Yaralarınızın görünmez olması derin olmadıkları anlamına gelmez.
Duygusal istismardan uzak durmak için:
- Eğer ilişkinizin istismarcı bir ilişki olduğunu düşünüyorsanız,
- İlişkinin sizin için artık zararlı olduğunu düşünmeye başladıysanız,
- İlişkide kendinizi sürekli mutsuz hissediyorsanız,
- Terk etmekten çok korkuyorsanız, bunun karşı tarafı sinirlendirmesi ihtimali sizi ürkütüyorsa, kendinizi sık sık büyük bir şey olsun (aldatma vb.) ve kendimi bu ilişkiden sıyırayım derken buluyorsanız,
- Terk edilmekten çok korkuyorsanız, bir yandan kendinizi bu insana bağımlı gibi hissederken diğer yandan yine de içten içe bu ilişkinin bitmesini istiyorsanız bu düşüncelerinizi bir kenara atmayın.
Bir psikologdan, bir avukattan veya güvenilir bir arkadaştan yardım istemekten çekinmeyin.
Yaşadıklarınızın oldukça travmatik deneyimler olduğunu unutmayın ve iyileşmek için kendinize zaman tanıyın.
Son olarak yalnız olmadığınızın farkına varın. Çevrenizde kimsenin sizi anlamadığını, sizin yaşadıklarınızı önemsemediğini düşünürseniz, bu yazıyı yazan beni hatırlayın. Çünkü bilin ki ben sizi anlıyorum ve önemsiyorum. Uzun süreli duygusal istismarın ne kadar zor, ne kadar kafa karıştırıcı, ne kadar yıpratıcı olduğunu biliyorum. Aynı zamanda istismara karşı koymanızı, kötülüğü tolere etmemenizi ve kendi hayatınız için ayağa kalkmanızı sağlayacak gücün içinizde olduğunu da biliyorum.
Maddi destek olmak isterseniz aşağıdaki linkten yardımcı olabilirsiniz.
https://www.patreon.com/narsistsiz/membership
Yazılara https://medium.com/@narsistsiz adresinden de ulaşabilirsiniz:
https://medium.com/t%C3%BCrkiye/duygusal-i%CC%87stismar-nedir-7a7877f5e0ce
Kaynakça:
Health Line. “How to Recognize the Signs of Mental and Emotional Abuse”. Erişim 2 Temmuz, 2018. https://www.healthline.com/health/signs-of-mental-abuse.
Very Well Mind. “How to Identify and Cope With Emotional Abuse”. Erişim 2 Eylül, 2018. https://www.verywellmind.com/identify-and-cope-with-emotional-abuse-4156673.
İstismar türleri ile ilgili diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz:
Fiziksel İstismar ve ‘Big Little Lies’ dizisi üzerine
Comments
Çok kötü hissettiğim bir anda yazının sonundaki
“Son olarak yalnız olmadığınızın farkına varın. Çevrenizde kimsenin sizi anlamadığını, sizin yaşadıklarınızı önemsemediğini düşünürseniz, bu yazıyı yazan beni hatırlayın. Çünkü bilin ki ben sizi anlıyorum ve önemsiyorum.”
Kısmını okuyup hüngür hüngür ağladım.