Eş bağımlılık nedir?
Eş bağımlılık için birçok farklı tanım yapılabilir. Bu tanımlardan biri; insanların kendi kimliklerini ve öz değerlerini, çoğu zaman başka insanların kendilerine ihtiyaç duymaları, kendilerini onaylamaları üzerinden betimlemesi diyebiliriz. Yani genellikle bir eş bağımlının kendini iyi hissetmesi ve daha ötesinde var hissetmesi için ihtiyaç duyulmaya ihtiyacı vardır. Bu sebeple de bir ilişki içerisinde olduklarında, çoğu zaman ilişkilerini hayatlarının merkezine koyarlar.
Eş bağımlı insanlar, duygusal açıdan sağlıksız, mutsuz, istismarcı bir ilişkide olsalar da, ilişkilerini bitirmekte oldukça zorluk çekerler ve hatta çoğu zaman sağlıksız, mutsuz, istismarcı bir ilişkide olduklarını fark etmeleri bile oldukça uzun zaman alabilir.
Eş bağımlılık, son yıllarda dünyada, üzerine çokça yazılan, düşünülen bir konu haline gelmiş olsa da Türkiye’de henüz yeterince kişi tarafından bilinmemektedir veya ilişki bağımlılığı, aşk bağımlılığı gibi isimlerle adlandırılıp, genellikle çok derinine inilmeden kısa bir şekilde bahsedilmektedir.
Eş bağımlılığın, bağımlı kişilik bozukluğu ile bazı ortak noktaları olsa da bir hastalıktan veya kişilik bozukluğundan ziyade, özellikle ikili ilişkilerde ortaya çıkan davranışsal bir durum olduğu düşünülmektedir. Eş bağımlılığın kökleri işlevsiz ailede geçirilen çocukluğa iner ve duygusal açıdan sağlıklı ailelerde büyüyen çocukların aksine, işlevsiz ailelerdeki çocuklar kendilerini değersiz, yetersiz, sorunlu ve suçlu hissedebilirler.
Eş bağımlılık semptomları yıllar önce ilk olarak bazı alkoliklerde, alkoliklerle ilişki kuran insanlarda ve alkoliklerin çocuklarında gözlemlenmeye başlanmış; eş bağımlı kişilerin, bağımlı yakınlarına, kendilerini feda etme pahasına yardım etmeye, duygusal, maddi kaynak ve bakım sağlamaya çalışan insanlar oldukları düşünülmüş.
Ancak zaman içerisinde eş bağımlılığın kapsamının çok daha geniş olduğu fark edilmiş ve bu kendini feda etmeye hazır, çoğu zaman bakıcı ve kurtarıcı rolündeki inanların sadece alkol gibi bir kimyasala bağımlı olan insanları değil, narsist ve diğer istismarcıları da kendilerine çekmeye çokça meyilli oldukları görülmeye başlanmış.
Eş bağımlılar ilk bakışta son derece empatik, bencillikten uzak, aşırı fedakâr, erdemli, sadık, saf görünebilirler ancak bu kendini feda etmeye hazır olma durumu genellikle istismarcıların ve bencil insanların onları birer av gibi görmelerine neden olmaktadır. Eş bağımlı insanların diğer insanların bağımlılıklarını, kötü davranışlarını, haksız tutumlarını besledikleri ve bu yolla hem kendilerini vicdani yönden rahatlattıkları, hem de diğer kişiye yardımcı olduklarını düşündükleri söylenebilir.
Aşağıda eş bağımlıların temel karakteristik özelliklerini sıralayacağım. Özellikle de hayatınızda bir bağımlı, bir narsist veya başka bir duygusal manipülatör olduğunu düşünüyorsanız, aşağıdaki maddelerin size uyup uymadığını objektif yönden değerlendirmeye çalışın. Sorunun adını koyabilmek iyileşmenin ilk adımıdır.
(Öte yandan hayatınızda bir manipülatör veya bağımlı olması illa ki eş bağımlı olmanız anlamına gelmeyecektir, bu nedenle kendinizi birtakım kalıplar içine sokmaya da zorlamayın.)
Eş Bağımlıların Temel Karakteristik Özellikleri
***Düşük özgüven ve özsaygı: Eş bağımlılar genellikle oldukça düşük bir özgüven ve özsaygıya sahip insanlardır. Düşük özgüven, kendilerini sürekli yetersiz hissetmelerine, kendilerini iyi hissetmek için sık sık dışarıdan onay alma gereksinimi duymalarına ve değerlerini belirleyebilmek için kendilerini başka insanlarla karşılaştırmalarına neden olabilir. Onaylanma ve sevilme arzuları nedeniyle, eleştirilere karşı da oldukça hassaslardır.
Özgüveni düşük olan bazı insanlar tersine oldukça yüksek bir özgüvene sahip olduklarını da düşünebilirler. Özgüvenleri, dışarıdan gelen onaya ve başarıya bağlı olduğu için, eğer birçok yönden hayatlarının iyi bir dönemindeyseler, kendileri hakkında oldukça iyi hissedebilirler. Bu nedenle de özgüven düşüklüğü yaşayan birtakım insanlar son derece başarı odaklı hayatlar yaşamaya gayret edip, hayatta kendilerinden beklenenden daha başarılı olmuş olabilirler.
Düşük özsaygı ise sınırlarını bilmemelerine, özellikle de duygusal bağlamda başka insanlar ile aralarına sağlıklı sınırlar çizememelerine neden olmaktadır. Bu durumda kendi sınırlarını ihlal ettirmekle kalmayıp, başka insanların da kendilerine çizdikleri sınırlar karşısında alıngan ve kırılmış hissedebilirler. Bazı eş bağımlıların ise tersine çok katı sınırları olabilir ve bu nedenle kendilerini özsaygısı yüksek biri gibi görme eğilimi gösterebilirler. Oysa bu durum çoğu zaman reddedilme ve onaylanmama korkularından kaynaklanmaktadır.
***Toksik utanç ve suçluluk duyguları: Eş bağımlı insanların en yoğun olarak yaşadıkları duygular, utanç ve suçluluk duygularıdır. Eş bağımlılık özellikleri gösteren bir insan; ne kadar iyi, saygılı, özverili biri olursa olsun; derinlerde toksik utanç ve suçluluk duygularının sebep olduğu yoğun bir yetersizlik ve değersizlik hissi taşıyor olabilir.
Burada toksik olan, tek başına utanç veya suçluluk duygularının kendisi değildir. Yanlış bir şey yaptığımızda deneyimlediğimiz utanç ve suçluluk hisleri bizim için sağlıklı uyarıcılardır ve kendi hatalarımızı kabullenebilmemizi ve tekrarlamamaya yönelik adımlar atmamızı sağlayabilirler. Burada bu duygular kişiliğimize yönelik değil, davranışlarımıza yönelik olgulardır. Oysaki bir eş bağımlının deneyimlediği utanç ve suçluluk duyguları çoğu zaman kendi kişiliklerine yöneliktir ve dolayısıyla yerleşik ve toksiktir. Bu nedenle en ufak bir hatalarında bile, kendilerini işe yaramaz, beceriksiz, kötü, değersiz hissedebilir veya bu hislerden kaçınmak için hatalarını görmeyi reddedebilirler. Çok uzak bir geçmişte yaşanan durumlar için bile yoğun suçluluk duyguları yaşayabilirler veya başka insanların onlar hakkında söylediği her şeyi -bir gerçeklik süzgecinden geçirmeden- absorbe edip fazlasıyla kişisel algılayabilirler.
***Başkalarını memnun etmeye ihtiyaç duymak: Eş bağımlılar kimliklerini ve öz değerlerini büyük ölçüde diğer insanların onlar hakkındaki duyguları ve düşüncelerine bağladıkları için, insanların onları onaylamalarına son derece önem verirler. Bu nedenle kendilerini iyi hissetmek için başka insanları memnun etmeye ihtiyaç duymaktadırlar.
Birçok kişi, doğal olarak sevdikleri insanların mutlu olmasını ister ancak bir eş bağımlı için başkalarını mutlu ve memnun hissettirmek neredeyse bir görev gibidir. Bu uğurda kendi benliklerinden sıyrılıp, diğer insanların istek ve ihtiyaçlarını kendilerininkilerin önüne koyabilirler.
Bu nedenle çevrelerince oldukça yardımsever insanlar olarak bilinebilirler. Yardımsever biri olmak elbette oldukça güzel bir şey olsa da, bir eş bağımlı çoğu zaman kendini “yardım etmek zorunda” hissetmektedir.
Bu sebeple başkaları onlardan yardım talep etmediğinde veya yardımları karşılığında kendilerini yeterince takdir etmediklerini düşündüklerinde gücenebilir, değersiz hissedebilir veya gizliden gizliye bir öfke ve düşmanlık duyabilirler.
***Reddedilme ve yalnız kalma korkusu: Başkalarını memnun etme ihtiyaçlarının bir nedeni de reddedilme ve yalnız kalma korkularıdır. Yalnız kalma korkusu aynı zamanda istismarcı ilişkilerini bitirememe nedenlerinden de biridir. Derinlerde yoğun bir yalnızlık korkusu duyan insanlar, ilişkide kapana kısılmış gibi hissedebilirler ve ilişkiyi bitirecek gücü kendilerinde bulamayabilirler.
Bazı eş bağımlılar, iş hayatında veya genel olarak yaşamlarında oldukça bağımsız ve kendine yetebilen insanlar olabilirler ancak konu romantik ilişkilere geldiğinde kendilerini birden bire bağımlı, muhtaç, aciz, yapışkan ve ilgi meraklısı olarak bulabilirler. Ayrıca özellikle ilişkide oldukları insanlara karşı fazlasıyla takıntılı duygu ve düşünceler besleyebilirler.
***Kendi hislerini tanımlayamama, anlayamama, inkâr etme: Eş bağımlı insanlar başkalarının hislerine, ihtiyaçlarına ve düşüncelerine karşı oldukça duyarlı olabilseler de genellikle kendilerine ne hissettikleri sorulduğunda söyleyebilecekleri pek bir şey olmaz. Hatta bu soru onlarda strese ve anksiyeteye sebep olabilir ve hislerini bastırma eğilimi gösterebilirler. Bu nedenle genellikle oldukça kendine yetebilen, güçlü insanlar gibi görünseler de kendi arzularını, isteklerini, duygularını, yakınlık ve sevgi ihtiyaçlarını, zayıf yönlerini kabullenmekte zorlanmaları nedeniyle kendilerini duygusal anlamda güçsüz kılarlar.
***Başkalarının adına sorumluluk hissetmek: Eş bağımlı insanlar başkalarının hataları, sorunları ve hatta duygu durumları için sorumluluk hissedebilirler. Örneğin; çevresindeki insanlar üzgünse veya kızgınsa bunun sebebinin dış etkenlerden ziyade kendi yaptıkları bir hata olduğunu düşünmeye meyilli olabilirler. Çoğu zaman empatik yapıda oldukları ancak yeterli sınır koymayı bilmedikleri için diğer insanların negatif duygularını kolayca absorbe edebilirler ve bu negatiflikten kendilerini sorumlu tutabilirler. Bu sebeple de eş bağımlı insanlar hayatlarındaki kendi sorumluluklarında olmayan olumsuz durumlardan kaçınmak yerine, “sorunları çözmeye” ve “düzeltmeye” meyillidirler. Dolayısıyla istirmarcı biriyle beraberken de, ondan uzaklaşmak yerine, onu düzeltmeye veya iyileştirmeye çalışabilirler.
Eş bağımlıların başka insanlar için sorumluluk alma arzuları, genellikle kendi duygularını ve ihtiyaçlarını ihmal etmelerinden kaynaklanmaktadır. Kendi içlerine yönelmektense, dış unsurlara yönelmeyi tercih edebilirler.
Kimi zamanlar ise bir narsist gibi davranarak kendi hislerinden başkalarını sorumlu tutabilir ve diğer insanları suçlayabilirler. Özellikle de uzunca bir süre bir narsistle veya başka bir duygusal istismarcı ile beraber vakit geçirmişlerse, zamanla onlar gibi düşünmeye, hissetmeye, davranmaya başlayabilirler.
***Kontrolcü ve manipülatif davranışlar: Eş bağımlılar kendilerini güvende hissetmek için dış etkenleri ve çevrelerindeki insanları kontrol etme eğilimi gösterebilirler. Bu kontrol etme arzusu kimi zaman karşılarındaki insanı veya durumu “düzeltme” olarak ortaya çıkmaktadır. Çevrelerindeki durumu ve insanları düzeltme ihtiyaçları nedeniyle, eş bağımlılar kolayca bakıcı veya kurtarıcı rolüne bürünebilirler. Bu sayede hem kendilerini işe yarar hissederler ve özgüvenleri artar, hem de güvende hissederler. Bu nedenle eş bağımlı insanlar kontrolcü ve manipülatif davranışlarda bulunabilirler. Bir durumu, kişiyi, davranışı kontrol edebildiklerinde mutlu ve huzurlu olacaklarına inanabilirler.
Çoğu zaman gerçekçilikten oldukça uzak mükemmeliyetçi tutumları da olabilir. Bu mükemmeliyetçi tutumlar hem kendilerine karşı hem de hayatlarındaki diğer insanlara karşıdır. Mükemmeliyetçilikleri nedeniyle hata yapmaktan son derece korkabilirler ve her hatalarında çok yoğun bir utanç duygusu yaşayabilirler. Ayrıca başkalarını düzeltme istekleri ve mükemmeliyetçi tutumları bir araya gelince, karşısındaki insanı bunaltabilir ve yetersiz hissetmesine neden olabilirler.
***Sınır çizmekte ve hayır demekte zorlanmak: Eş bağımlılar; başkalarının onayına, sevgisine ve başkalarını memnun etmeye ihtiyaç duymaları, diğerleri adına sorumluluk hissetmeleri, öz değerleri ve öz kimlikleri ile ilgili sağlıklı bir fikre sahip olmamaları nedenleriyle kendi sınırlarını belirlemekte son derece zorluk yaşayabilirler. “Hayır” demek istedikleri durumlarda, diğer insanları kırmamak ve onların onayından ve sevgisinden mahrum kalmamak adına “evet” demek zorunda gibi hissedebilirler. Ayrıca bir ilişkiyi bitirmeyi veya ilişkide oldukları kişiye sınır koymayı pes etmek olarak algılayabilir ve kendilerini başarısız ve güçsüz hissedebilirler.
***Bastırılmış öfke: Duygu, düşünce ve hislerini ihmal eden ve kendilerine yapılan haksızlıklar karşısında diğer insanları kırmamak için sessiz kalan eş bağımlılar, genellikle içlerinde doğru bir şekilde ifade edemedikleri birikmiş bir öfkeyle dolu olurlar. Çoğu zaman uyumlu ve kibar olarak tanımlansalar da, bastırılmış öfkeleri nedeniyle özellikle de stresli dönemlerde son derece tepkisel, pasif agresif veya birden parlayan insanlar olabilirler.
Öfke harici hislerini de düzenlemekte zorluk yaşayabilir ve stres kaynaklı hastalıklara daha çabuk yakalanabilirler. Bastırılmış öfkelerini kendilerine yöneltmeleri sonucunda da depresyona meyilli hale gelebilirler.
***İnkâr ve fantezi dünyasında yaşama: Eş bağımlı insanlar mevcut sorunlu durumlarını inkâr etme veya bir fantezi dünyasında yaşama eğilimi gösterebilirler. (İster ilişki bağımlısı olsun, ister madde bağımlısı; bağımlı düşünce yapısında inkâr önemli bir yer tutar.)
Mevcut durumu inkâr etme veya var olan gerçeklikten kaçınıp hayal dünyasına sığınma, acıdan kaçınmak için bir savunma mekanizmasıdır. İnkâr durumunda eş bağımlılar ortada bir sorun olmadığına inanabilirler veya sorun olduğunu kabul etseler bile bunun kendi ihtiyaç veya isteklerinin ihmal edilmesiyle veya istismara ve haksızlığa uğramalarıyla bir bağlantısı olduğunu kabullenmekte zorlanabilirler. Travmalarıyla yüzleşmekten kaçınabilir ve fantezi dünyalarına sığınarak kendilerine her şeyin yolunda olduğunu söyleyebilirler. Eş bağımlılar, anda kalmakta ve istedikleri gibi mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmekte zorlanırlar.
***Dürüstlükten kaçınmak: Eş bağımlılar başkalarını üzmemek veya başkalarının kendileri hakkında kötü düşünmemesini sağlamak için sıklıkla yalan söyleyebilir veya gerçeği çarpıtabilirler. Bir bağımlıyla veya bir istismarcıyla yaşayan eş bağımlılar, bu kişilerin kötü yanlarını veya bağımlılıklarını çevrelerinden saklayabilir, onlar için bahaneler üretebilir veya onları her durumda sıkı bir şekilde savunabilirler.
Ayrıca kendi benliklerini yeterince tanımamaları, yoğun utanç duyguları olması, reddedilme ve yalnızlık korkuları nedeniyle de kendilerini diğer insanlara açmakta zorlanırlar. Bu özellikleri eş bağımlıların özellikle de romantik ilişkilerinde ve arkadaşlık ilişkilerinde yeterince dürüst ve açık olmayan yüzeysel ilişkiler kurmalarına neden olabilir.
Dikkat ederseniz, bu özelliklerin hepsinin öyle ya da böyle birbirleriyle bağlantılı ve iç içe olduklarını görebilirsiniz çünkü en derinine indiğimizde aslında eş bağımlılık kendi öz sevgimizi, saygımızı, değerimizi kendi içimizde bulamayıp; başkalarından sevgi, saygı, ilgi edinmeye çalışmamızdır. Bu durum hem bizi istismara ve manipülasyonlara açık hale getirmekte hem de hayatı dolu dolu deneyimlememizin önüne bir set koymaktadır. Ancak bu durumu fark edersek, kabullenirsek ve düzeltmeye yönelik adımlar atmaya başlarsak, hem narsistler ve diğer manipülatif insanları geriye püskürtürüz hem de sonunda hak ettiğimiz hayatı yaşamaya başlayabiliriz.
Bu nedenle kendinizin bir eş bağımlı olduğunu düşünüyorsanız kendinizi yargılamamaya gayret edin. Yargılamak yerine, bu durumu görüp, tanıyıp, kabul edip, yaralarınızla yüzleşin ve başka insanlara koşulsuz sunduğunuz sevgiyi, ilgiyi, anlayışı kendinize de göstermeye başlayın.
Maddi destek olmak isterseniz aşağıdaki linkten yardımcı olabilirsiniz.
https://www.patreon.com/narsistsiz/membership
Yazılara https://medium.com/@narsistsiz adresinden de ulaşabilirsiniz:
https://medium.com/@narsistsiz/e%C5%9F-ba%C4%9F%C4%B1ml%C4%B1l%C4%B1k-nedir-916ad221af16
Kaynakça:
DBE. “İnsanlar Neden Eş Bağımlı İlişkileri Sürdürürler?”. https://www.dbe.com.tr/Yetiskinveaile/tr/news/insanlar-neden-es-bagimli-iliskileri-surdururler/.
Psychcentral. “Symptoms of Codependency”. Erişim 8 Ocak, 2018. https://psychcentral.com/lib/symptoms-of-codependency/.